ÖŞÜR
- Ahmet Tomor Hocaefendi
- 23 Kas 2018
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 Eyl 2021
Yüce Allah buyuruyor:
Çardaklı ve çardaksız bahçeleri (bağları), tatları çeşit çeşit hurmaları, tarım ürünlerini, birbirine benzeyen ve benzemeyen zeytin ve narları yaratan O'dur. (Bunlar olgunlaşıp) meyve verince, meyvesinden yiyin. Biçilip toplandığı günde de hakkını (öşrünü) verin; sakın israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez. (En'âm, 141)
Dünya gezegeni de güneş ve yıldızlar gibi kızgın bir gaz kütlesi halinde iken, onu insanların yaşam koşullarına göre düzenleyen ve toprak maddelerinden (atomlardan) çeşitli meyve, sebze ve tarım ürünlerini yaratan Allah (c.c.) “(Ekinler) biçilip (meyveler) toplandığı günde (fakirin) hakkını (öşrü) verin” buyuruyor.
Topraktan çıkan tarım ürünlerinin zekâtına öşür denir. Öşür de zekât gibi farzdır ve borcu olanın da öşür vermesi gerekir. Öşür, Arap dilinde onda bir demektir. Yağmur ya da dere suları ile sulanan yerlerde yetişen toprak mahsullerinin zekâtı onda bir yani %10 dur.
Yılın tamamında ya da yılın yarısından fazlasında büyük kovalarla, hayvanların döndüğü dolap kovaları ve motor gücü ile sulanan yerlerde yetişenlerin zekâtı da yirmide bir yani % 5 dir.
İster onda bir, ister yirmide bir oranında olsun tarım ürünlerinin zekâtı olan öşür, tohum, işçi ve gübre giderleri ile hayvan (traktör) için yapılan harcamalar düşülmeden verilir.
İmâm-ı Ebû Hanîfe'ye göre, öşürde zekât gibi belirli bir nisab şartı yoktur. Bu nedenle az da olsa çok da olsa, toprakta yetişen buğday, arpa, sebze ve meyve türü her çeşit tarım ürünlerinin öşrünün verilmesi gerekir. Ancak bir sa'dan, yaklaşık 3,5 kg'dan az olan ürünlerle, evlerin bahçelerinde yetiştirilen her çeşit sebze ve meyve türü ürünler öşre tâbi değildir.
İmâm-ı Ebû Yusuf ile İmâm-ı Muhammed'e göre ise öşürde de zekât gibi nisab şarttır ve öşrün nisabı 5 vesk'tir. Vesk, içine 60 sa' arpa ya da buğday alan bir hacim ölçüsüdür. Bir örfî sa', 3 bin 333 gr, 60 sa', 199 bin 980 gr ve 5 vesk yaklaşık 1 tondur.
İmâm-ı Ebû Yusuf ile İmâm-ı Muhammed'e göre, 5 vesk'ten yani bir tondan az olan tarım ürünleri ile doğal koşullarda bir yıl kadar dayanıksız olan sebze ve meyveler için öşür gerekmez.
Hanefî'de, öşür olarak toprakta yetişen tarım ürünleri aynen verildiği gibi bunların yerine kıymetleri değerinde para da verilebilir. Şâfî'de ise toprakta yetişen tarım ürünlerinin aynen verilmesi şart olduğundan, bunların yerine kıymetleri değerinde para verilemez.
Öşrü verilmeyen tarım ürünlerini yemek helâl olmadığından, öşrün acele verilmesi ve öşrü verilmeden önce yenilen gıdaların da öşrünün verilmesi gerekir.
Dünya penceresinden baktığımızda!
Zekât adı altında çalışıp kazandığımız malları, paraları ve öşür adı altında alın teri dökerek elde ettiğimiz tarım ürünlerini yoksullara vermek gerçekten çok güç. Ancak atalarımız “Tavuk gelen yerden, yumurta esirgenmez” demişler. Zekât ve öşür adı altında yoksulların elleri ile âhiret âlemine küçücük yumurtacıklar gönderirsek, hiç kuşkusuz orada develerden, fillerden daha büyük tavuklar alacağımızı unutmayalım ve sevdiğimiz malların bir kısmını âhirete postalayalım.
***
Ahmet Tomor Hocaefendi
ZEKAT KONULU SOHBETİMİZ
Commentaires